Vergi Hukukunda Pişmanlık ve Islah
Vergi Hukukunda Pişmanlık ve Islah
Vergi hukukunda pişmanlık uygulaması Vergi Usul Kanunu 371. maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenleme ile, emlak vergisi hariç, beyan esasına göre tarh ve tahakkuk ettirilen (Kurumlar Vergisi, Gelir Vergisi, Geçici Vergi, Gelir Stopaj Vergisi, KDV, ÖTV, BSMV, Damga Vergisi) vergilerde, kanuna aykırı hareketlerin mükellefler veya bunların işlenişine iştirak edenler tarafından idareye dilekçe ile kendiliğinden haber verilmesi ve haber verme tarihinden itibaren 15 gün içinde eksik beyanlar tamamlanarak ödemelerin yapılması halinde vergi zıyaı cezasından kurtulma imkânı getirilmiştir.
Belirtmek gerekir ki pişmanlıkla beyanname verilmesi zamanında internet ortamında verilmeyen beyannameler için kesilecek olan özel usulsüzlük cezasını önlemeyecektir. Fakat kanuni süresi içinde beyanname verildikten sonra pişmanlık talebiyle ek beyanname verilmesi hallerinde özel usulsüzlük cezası uygulanmayacaktır.
Pişmanlık ve Islah Uygulaması Şartları
1-Mükellefin keyfiyeti haber vermesinden önce ihbar yapılmamış olması
Pişmanlık uygulamasının geçerli olabilmesi için ilk şart, mükellefin durumu idareye haber vermesinden önce bir muhbir tarafından herhangi resmi bir makama dilekçe ile veya şifahi beyanı tutanakla tevsik etmek suretiyle haber verilen husus hakkında ihbarda bulunulmamış olmasıdır.
2-Haber verilmesinden önce incelemeye başlanılmaması veya takdir komisyonuna sevk edilmemesi
İkinci şart, mükellef bu durumu haber vermeden önce haber verilen bu olayla ilgili bir vergi incelemesine başlanmaması veya bu olayın takdir komisyonuna intikal ettirilmemiş olması gereklidir. Vergi incelemesi başladıktan sonra pişmanlık uygulaması mümkün olmayacaktır. İnceleme konusu yapılmayan veya takdir komisyonuna sevk edilmeyen vergiler için ise pişmanlıktan faydalanma imkanı devam etmektedir. Örneğin gelir vergisi yönünden incelemeye başlanmışsa da katma değer vergisi yönünden pişmanlık hakkı kullanılabilecektir. Posta ile taahhütlü olarak gönderilen dilekçelerde postaya verildiği gün pişmanlık dilekçesinin verildiği gün olarak kabul edilir.
3-Hiç verilmemiş olan beyannamelerinin mükellefin haber verme dilekçesinin verildiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde verilmesi
Mükellef vermesi gereken vergi beyannamesini pişmanlık dilekçesinden önce vermemişse, pişmanlık dilekçesini verdiği tarihten itibaren 15 gün içinde idareye tevdi etmesi gereklidir. Taahhütlü postalarda yine postaya verilme tarihi esas alınır. Mükellef beyannameyle birlikte pişmanlık dilekçesini verebilir, ayrı bir dilekçe olarak vermeyip verdiği beyannamenin üzerinde yazılı olarak belirtmesi de pişmanlık uygulanması için yeterlidir.
Mükellef vermesi gereken vergi beyannamesini eksik veya yanlış vermişse, pişmanlık dilekçesini verdiği tarihten itibaren 15 gün içinde bu eksik veya yanlışlığın tamamlanması veya düzeltilmesi gereklidir.
4-Mükellefçe haber verilen vergilerin, gecikme zammıyla birlikte onbeş gün içinde ödenmesi
Pişmanlıktan faydalanmak isteyen mükellef, pişmanlık dilekçesiyle haber verdiği ödeme süresi geçen vergileri, ödemenin geciktiği her ay ve kesri için, 6183 sayılı Kanunun 51. maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranında bir zamla birlikte haber verme tarihinden başlayarak on beş gün içinde ödemelidir. Kısmi ödemeler kabul edilmez. Aksi halde pişmanlıktan hükümlerinden faydalanamaz. Bu durumda vergi dairesi, VUK'un 344. Üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca verginin %50'si oranında vergi zıyaı cezası kesecektir, aynı zamanda pişmanlık zammını kaldırarak yerine gecikme faizi hesaplayacaktır.
Haber verilen vergiler, ödeme vadesi geçmemiş ise taksitler halinde kanuni vadesinde ödenir.
Pişmanlıkla verilen beyannamelerin ihtirazi kayıtla verilmesi mümkün değildir.
Pişmanlık dilekçesiyle verilen beyannamelerde zarar beyanı veya mahsuplar sebebiyle bildirilen matraha vergi isabet etmemesi halinde yine pişmanlık uygulaması mümkündür. Vergi idaresi aksine uygulamalarda bulunsa da Danıştay "pişmanlıkla verilen beyannamelerin zamanında verilmiş sayılacağı amaçlandığından salt, pişmanlıkla verilen beyannamede matrah beyan edilmemesi neden gösterilerek re'sen takdire gidilmesi mümkün bulunmamaktadır." şeklinde hüküm kurarak pişmanlıkla verilen beyannemelerde matrah beyan edilmemesinin pişmanlık uygulamasına engel teşkil etmeyeceğini belirtmiştir (Danıştay 3. Dairesi, T. 14.12.2004 , E. 2004/1339 K. 2004/3158).