Küçük Ödemelerde Zamanaşımı
Vergi Memurları Tarafından Yapılan Küçük Ödemeler Vergi Borcunun Zamanaşımına Uğramasını Engeller mi?
Vergi hukukunda zamanaşımı, vergi alacağının süre geçmesiyle ortadan kalkması anlamına gelir. Vergi hukukunda, tarh zamanaşımı ve tahsil zamanaşımı olmak üzere iki farklı zamanaşımı türü bulunur. Tarh zamanaşımı, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nda düzenlenirken, tahsil zamanaşımı ise 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'da yer almaktadır.
Tahsil zamanaşımı ise Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun madde 102'de "Amme alacağı, vadesinin rasladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar. Para cezalarına ait hususi kanunlarındaki zamanaşımı hükümleri mahfuzdur." şeklinde düzenlenmiştir.
Bu hükme göre, vergi borcunun ödeme vadesi geldiği tarihi takip eden yılın başından itibaren 5 yıl geçmesiyle, zamanaşımını kesen veya durduran hallerden biri gerçekleşmemişse vergi alacağı zamanaşımına uğramış olacak, yani alacaklı idare tarafından talep edilemez bir hale gelecektir.
Zamanaşımını kesen haller kanunun 103. maddesinde düzenlenmiştir. Bunlardan ilki "ödeme"dir. Buna göre 5 yıllık zamanaşımı süresi için de bir ödeme yapılırsa zamanaşımı kesilecek ve yeniden başlayacaktır. Burada gerçek anlamda bir ödeme aranmaktadır.
Alacaklı idare memurları kimi zamanlarda vergi alacağının zamanaşımına uğramasına engel olmak için 1 kuruş, 1 TL gibi çok küçük miktarlarda ödemeler yapmakta, zamanaşımını yeniden başlatıp borcu takip etmektedir. Fakat tahsil zamanaşımını kesmek amacıyla yapılan bu küçük ödemeler zamanaşımını kesmemelidir. Nitekim idari yargı yolunda mahkemeler de bu yönde kararlar vermekte, Danıştay bu tür ödemelerin zamanaşımını kesmeyeceğine hükmetmektedir.
Danıştay 3. Dairesi 25.9.2012 tarihli, E. 2010/4340, K. 2012/3047 numaralı kararında "yapılan 1 kuruş tutarındaki ödemenin davacı tarafından yapıldığının kabulü iktisadi icaplara uygun düşmediği gibi hayatın olağan akışına göre normal bir durum da sayılamayacağından söz konusu ödeme nedeniyle zamanaşımı süresinin kesildiğinden bahsedilmesine olanak olmayıp, ödeme emirlerinin ilanen tebliğinin ardından zamanaşımını kesen herhangi bir durumun ortaya çıkmadığı da dikkate alındığında, tahsil zamanaşımı süresinin dolduğu ve 31.12.2008 tarihine kadar tebliğ edilmesi gereken vergi ve cezalara ilişkin ödeme emirlerinin, zamanaşımı süresinin dolmasından sonra, 14.12.2009 tarihinde davacıya tebliğ edildiği açıktır." şeklinde hüküm kurmuş ve diğer birçok davada benzer kararlar vermiştir (Bkz: 3.D. T. 04.03.2019; E. 2015/13617, K.2019/1485; 3.D. T.29.11.2021, E.2018/560, K. 2021/5684).
Netice olarak idare veya 3. kişiler tarafından yapılacak çok küçük miktardaki ödemeler zamanaşımını kesmeyecek, zamanaşımı vadesinden itibaren olağan şekilde tamamlanacak ve sonrasında borç tahsile zorlanamaz bir hale gelecektir.