Law No. 7440
Law No. 7440, also known as the "Tax Amnesty Law", "Income Statement Increase Law", or "Restructuring Law", which includes the restructuring of certain receivables and changes in some laws, has been published in the Official Gazette.
7440 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 12/03/2023 tarih ve 32130 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı. Kanunda birçok düzenleme ile birlikte birçok kişi tarafından özellikle takip edilen;
-
Kesinleşmiş alacakların yapılandırılmasına,
-
Kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan alacakların yapılandırılmasına,
-
İnceleme ve tarhiyat safhasında bulunan işlemlerin yapılandırılmasına,
-
Matrah ve vergi artırımına,
-
İşletme kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.
Yukarıda sayılan başlıklara ilişkin en çok merak edilen soruları aşağıda görebilirsiniz.
Hangi alacaklar yapılandırma kapsamındadır?
Kanunda alacakların yapılandırılması konusunda genel olarak;
-
213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamına giren vergiler ve vergi cezalarına,
-
31/12/2022 tarihinden (bu tarih dâhil) önce verilen idari para cezalarına,
-
Yukarıdakiler dışında kalan 6183 sayılı Kanuna göre takibi yapılan asli ve fer’i amme alacaklarına,
-
Gümrük ile ilgili daireler tarafından takip edilen gümrük vergileri, idari para cezaları, faizler, gecikme faizleri, gecikme zammı alacaklarına,
-
Sosyal Güvenlik Kurumu alacaklarına,
-
İl özel idarelerinin alacaklarına,
-
Belediyelerin alacaklarına,
-
Su ve atık su bedeli ile harcamalara katılma payı alacaklarına,
-
Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıklarının (YİKOB) alacaklarına ilişkin hükümler yer almaktadır.
Vergi borçları ne şekilde yapılandırılacaktır?
Vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş alacaklara bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları kaldırılmakta, bu fer’i tutarlar yerine Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar ile ana paranın belirlenen süre ve şekilde ödenmesi gerekmektedir.
Vergi aslına bağlı olmayan cezalar ne şekilde yapılandırılacaktır?
Vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan ve bir vergi aslına bağlı olmaksızın kesilmiş vergi cezaları ile iştirak nedeniyle kesilmiş vergi cezalarının %50’si ve bu tutara gecikme zammı yerine bu Kanunun yayımı tarihine kadar YİÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadece gecikme zammından ibaret olması hâlinde gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaların kalan %50’sinin ve bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.
Kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan alacaklar nasıl yapılandırılacaktır?
Bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ilk derece yargı mercileri nezdinde dava açılmış ya da dava açma süresi henüz geçmemiş olan ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatları ile gümrük vergilerine ilişkin tahakkuklarda; vergilerin/gümrük vergilerinin %50’si ile bu tutara ilişkin faiz, gecikme faizi ve gecikme zammı yerine bu Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla vergilerin/gümrük vergilerinin %50’si, faiz, gecikme faizi, gecikme zammı ve asla bağlı olarak kesilen vergi cezaları/idari para cezaları ile bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.
Vergi incelemeleri ile takdir, tarh ve tahakkuk işlemleri devam edenler yapılandırma hükümlerinden nasıl yararlanacak?
Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak, bu Kanunun yayımı tarihinden önce başlanıldığı hâlde, tamamlanamamış olan vergi incelemeleri ile takdir, tarh ve tahakkuk işlemlerine bu Kanunun matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümleri saklı kalmak kaydıyla devam edilir. Bu işlemlerin tamamlanmasından sonra tarh edilen vergilerin %50’si ile bu tutara gecikme faizi yerine bu Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar ile bu tarihten sonra ihbarnamenin tebliği üzerine belirlenen dava açma süresinin bitim tarihine kadar hesaplanacak gecikme faizinin tamamının, vergi aslına bağlı olmayan cezalarda cezanın %25’inin; ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yazılı başvuruda bulunularak, ilk taksit ihbarnamenin tebliğini izleyen aydan başlamak üzere aylık dönemler hâlinde on iki eşit taksitte ödenmesi şartıyla vergi aslının %50’sinin, vergi aslına bağlı olmayan cezalarda cezanın %75’inin, vergilere bu Kanunun yayımı tarihine kadar uygulanan gecikme faizinin ve vergi aslına bağlı cezaların tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.
İştirak nedeniyle kesilecek vergi ziyaı cezalarında Kanunun yapılandırma hükümlerinden yararlanılabilir mi?
Kanun söz konusu alacakları da yapılandırma kapsamına almıştır. Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak iştirak nedeniyle kesilecek vergi ziyaı cezalarında, cezaya muhatap olanların, cezanın %25’ini birinci fıkrada belirtilen süre ve şekilde ödemeleri hâlinde cezanın kalan %75’inin tahsilinden vazgeçilecektir.
Kanunun yayımı tarihinden önce tamamlandığı hâlde henüz vergi dairesi kayıtlarına intikal etmeyen takdir komisyonu kararları ve vergi inceleme raporları yapılandırmadan yararlanabilir mi?
Söz konusu durumlarda da yapılandırmadan yararlanmak mümkündür. Buna göre Kanunun yayımı tarihinden önce tamamlandığı hâlde, bu tarihte ya da bu tarihten sonra vergi dairesi kayıtlarına intikal eden takdir komisyonu kararları ve vergi inceleme raporları üzerine gerekli tarh ve tebliğ işlemleri yapılır. Yapılan tarhiyat üzerine 4’üncü maddenin birinci ve ikinci fıkralarında belirtilen şekilde belirlenen tutarın, aynı maddenin birinci fıkrada belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla Kanun hükümlerinden yararlanılır.
Tarhiyat öncesi uzlaşma sürecindeki vergi ve cezalar Kanun kapsamında mıdır?
Bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla, 213 sayılı Kanunun tarhiyat öncesi uzlaşma hükümlerine göre uzlaşma talebinde bulunulmuş, ancak uzlaşma günü gelmemiş ya da uzlaşma sağlanamamış olmakla birlikte vergi ve ceza ihbarnameleri mükellefe tebliğ edilmemiş alacaklar için yapılandırmadan yararlanılabilir.
Hangi vergi türlerinde matrah ve vergi artırımından yararlanılabilir?
Kanun’un 5’inci maddesi uyarınca kurumlar vergisi, gelir vergisi, gelir (stopaj) veya kurumlar (stopaj) vergisi ve katma değer vergisinde matrah ve vergi artırımından yararlanılabilir.
Matrah ve vergi artırımının vergi incelemesine ve tarhiyata etkisi nedir?
Mükelleflerin Kanunda belirtilen şartlar dâhilinde matrah/vergi artırımında bulunmaları ve yine Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödemeleri hâlinde, kendileri hakkında artırımda bulunulan yıllar için vergi incelemesi ve bu yıllara ilişkin olarak bu vergi türleri için daha sonra başka bir tarhiyat yapılmayacaktır.
Gelir ve kurumlar vergisinde artırım tutarı ne olacaktır?
Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri vermiş oldukları yıllık beyannamelerinde vergiye esas alınan matrahlarını, aşağıdaki tabloda yer alan oranlardan az olmamak üzere artıracaklardır.
Yıl | Artırılacak Asgari Oran (TL) |
---|---|
2018 | 35 |
2019 | 30 |
2020 | 25 |
2021 | 20 |
Gelir vergisi beyannamesinde vergiye esas matrah oluşmamışsa artırım tutarı ne olacaktır?
Gelir vergisi beyannamelerinde, zarar beyan edilmiş olması veya indirim ve istisnalar nedeniyle matrah oluşmaması ya da hiç beyanname verilmemiş (ilgili yıllarda faaliyette bulunmuş veya gelir elde etmiş olup da bu faaliyetlerini ve gelirlerini vergi dairesinin bilgisi dışında bırakanlar dâhil) olması hâlinde artırım tutarı işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler için 2018 takvim yılı için 63.800 Türk lirasından, 2019 takvim yılı için 66.400 Türk lirasından, 2020 takvim yılı için 70.500 Türk lirasından, 2021 takvim yılı için 75.000 Türk lirasından; bilanço esasına göre defter tutan mükellefler ile serbest meslek erbabı için 2018 takvim yılı için 94.000 Türk lirasından, 2019 takvim yılı için 99.600 Türk lirasından, 2020 takvim yılı için 105.800 Türk lirasından, 2021 takvim yılı için 112.400 Türk lirasından az olamayacaktır. Geliri sadece basit usulde tespit edilen ticari kazançtan oluşan mükellefler için vergilendirmeye esas alınacak asgari matrah, bilanço esasına göre defter tutan mükellefler için belirlenmiş tutarların ilgili yıllar itibarıyla 1/10’undan, geliri sadece gayrimenkul sermaye iradından oluşanlar için 2/5’inden, geliri bunlar dışında kalan diğer gelir vergisi mükellefleri için ise işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler için belirlenmiş tutardan az olamayacaktır.
Kurumlar vergisi beyannamesinde vergiye esas matrah oluşmamışsa artırım tutarı ne olacaktır?
Kurumlar vergisi mükelleflerinin artırımda bulunmak istedikleri yıl ile ilgili olarak vermiş oldukları beyannamelerinde, zarar beyan edilmiş olması veya indirim ve istisnalar nedeniyle matrah oluşmaması ya da hiç beyanname verilmemiş (ilgili yıllarda faaliyette bulunmuş veya kazanç elde etmiş olup da bu faaliyetlerini ve kazançlarını vergi dairesinin bilgisi dışında bırakanlar dâhil) olması hâlinde, artırdıkları matrahlar, aşağıdaki tabloda yer alan tutarlardan az olamayacaktır.
Yıl | Tutar (TL) |
---|---|
2018 | 200.000 |
2019 | 215.000 |
2020 | 230.000 |
2021 | 260.000 |
Gelir ve kurumlar vergisinde artırılan matrahlar hangi oranda vergilendirilecektir?
Artırılan matrahlar, %20 oranında vergilendirilir ve üzerinden ayrıca herhangi bir vergi alınmaz. Ancak, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, artırımda bulunmak istedikleri yıla ait yıllık beyannamelerini kanuni sürelerinde vermiş, bu vergi türlerinden tahakkuk eden vergiler ile ilgili beyannameler üzerinden tahakkuk eden damga vergisini süresinde ödemiş ve bu vergi türleri için bu Kanunun 2 nci ve 3 üncü maddesi hükümlerinden yararlanmamış olmaları şartıyla bu fıkra hükmüne göre artırılan matrahları %15 oranında vergilendirilir. İstisna, indirim ve mahsuplar nedeniyle bu beyannameler üzerinden ödenmesi gereken verginin bulunmaması hâlinde de bu hüküm uygulanır.
Gelir ve kurumlar vergisinde matrah artırımında bulunulması halinde beyannamede yer alan zararların mahsubu mümkün müdür?
Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin matrah artırımında bulundukları yıllara ait zararların %50’si, 2022 ve izleyen yıllar kârlarından mahsup edilmez. Matrah artırımından önce 2022 yılı kurumlar vergisi beyannamesini vermiş ve matrah artırımında bulundukları yıllara ait zararların tamamını indirim konusu yapmış olanlar, bu beyannamelerini, matrah artırımı yapılması için öngörülen başvuru süresi içinde düzeltmeleri hâlinde vergi cezası kesilmez, gecikme faizi hesaplanmaz. Bu şekilde yapılan düzeltmeler üzerine tahakkuk eden vergiler, beyannamenin verildiği tarihten itibaren bir ay içinde ödenir. Bu kapsamda yıllık kurumlar vergisi ile ilgili yapılan düzeltme nedeniyle 2022 yılına ilişkin geçici vergi beyannamelerinde düzeltme yapılmaz.
Katma değer vergisinde artırım tutarı nedir?
Katma değer vergisi mükellefleri, her bir vergilendirme dönemine ilişkin olarak verdikleri beyannamelerindeki (ihtirazi kayıtla verilenler dâhil) hesaplanan katma değer vergisinin yıllık toplamı üzerinden 2018 yılı için %3, 2019 yılı için %3, 2020 yılı için %2,5 ve 2021 yılı için %2 oranından az olmamak üzere belirlenecek katma değer vergisini beyan ederler. 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 11 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendi ve geçici 17 nci maddesine göre tecil-terkin uygulamasından faydalanan mükellefler için artırıma esas tutarın belirlenmesinde, tecil edilen vergiler hesaplanan vergiden düşülür.
Katma değer vergisi beyannamelerinin tamamı verilmemiş ise vergi artırımı tutarları nasıl hesaplanacaktır?
Verilmesi gereken katma değer vergisi beyannamelerinden, en az üç döneme ait beyannamenin verilmiş olması hâlinde, bu yıla ait dönemlerden verilmiş olan beyannamelerdeki hesaplanan katma değer vergisi tutarlarının ortalaması bir yıla iblağ edilerek, artırıma esas olmak üzere yıllık hesaplanan katma değer vergisi tutarı bulunur ve bu tutar üzerinden 2018 yılı için %3, 2019 yılı için %3, 2020 yılı için %2,5 ve 2021 yılı için %2 oranlarında artırım tutarı hesaplanır.
Hiç katma değer vergisi beyannamesi verilmemiş ise vergi artırımı tutarları nasıl hesaplanacaktır?
Hiç beyanname verilmemiş ya da bir veya iki döneme ilişkin beyanname verilmiş olması hâlinde, ilgili yıl için gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımında bulunulmuş olması şartıyla artırılan matrah üzerinden %18 oranında katma değer vergisi artırımında bulunmak suretiyle bu fıkradan yararlanılır.
İlgili yıl katma değer vergisi beyannamelerinden bir kısmı için vergi artırımında bulunulabilir mi?
Katma değer vergisi mükelleflerinin, artırıma esas alınan ilgili yılın vergilendirme dönemlerinin tamamı için artırımda bulunmaları zorunludur. Şu kadar ki, mükelleflerin artırımda bulunmak istedikleri yıl içinde işe başlamaları ya da işi bırakmaları hâlinde, faaliyette bulunulan vergilendirme dönemleri için bu fıkrada belirtilen esaslar çerçevesinde artırımda bulunulur.
Katma değer vergisi artırımı devreden KDV ve iade edilecek KDV yönünden inceleme ve tarhiyatları önler mi?
Artırım talebinde bulunulan yılları izleyen dönemlerde yapılacak vergi incelemelerine ilişkin olarak artırım talebinde bulunulan dönemler için, sonraki dönemlere devreden katma değer vergisi yönünden ve artırım talebinde bulunulan dönemler için ihraç kaydıyla teslimlerden veya iade hakkı doğuran işlemlerden doğan terkin ve iade işlemleri ile 3065 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamındaki işlemler veya müteselsil sorumluluk kapsamındaki işlemlerle ilgili inceleme ve/veya tarhiyat hakkı saklıdır. Sonraki dönemlere devreden katma değer vergisi yönünden yapılan incelemelerde artırım talebinde bulunulan dönemler için tarhiyat önerilemez.
Daha önce incelenmiş olan dönemler için matrah artırımı yapılabilir mi?
Daha önce nezdinde vergi incelemesi yapılmış olan mükellefler, vergi incelemesi yapılan yıllar için de artırımda bulunabilirler.
Matrah ve vergi artırımı sonucu tahakkuk eden vergiler peşin ödenirse indirim var mıdır?
Matrah veya vergi artırımı sonucunda tahakkuk eden vergilerin tamamının ilk taksit ödeme süresi içinde peşin olarak ödenmesi hâlinde, bu vergilerden (damga vergisi hariç) %10 indirim yapılır.
Matrah ve vergi artırımı sonrasında ilgili dönem defter ve belgeler imha edilebilir mi?
Matrah veya vergi artırımında bulunulması, 213 sayılı Kanunun defter ve belgelerin muhafaza ve ibrazına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmez.
Kimler matrah ve vergi artırımından yararlanamaz?
Aşağıda sayılan mükellefler matrah ve vergi artırımı hükümlerinden yararlanamazlar:
-
213 sayılı Kanunun 359 uncu maddesinin (b) fıkrasında yer alan “defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler” ile aynı Kanunun 359 uncu maddesinin (ç) fıkrasında yer alan fiilleri işleyenler (Bu alt bent kapsamındaki fiillerin 2022 yılında veya bu maddenin kapsadığı dönemlerden herhangi birinde işlendiğinin tespit edilmesi hâlinde bu mükellefler diğer dönemler için de matrah ve vergi artırım hükümlerinden yararlanamazlar.).
-
Terör suçundan hüküm giyenler.
-
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla haklarında terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu gerekçesiyle adli makamlar, genel kolluk kuvvetleri veya Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından yürütülen soruşturma ve kovuşturmalar kapsamında vergi incelemesi yapılması, terörün finansmanı suçu veya aklama suçu kapsamında inceleme ve araştırma yapılması talep edilenler.
Matrah ve vergi artırımına ilişkin bildirimler ne zamana kadar verilmelidir?
Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca bildirimlerin 31/5/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil) ilgili vergi dairesine verilmesi gerekmektedir.
Kanun hükümlerinden yararlanmak için başvuru süresi nedir?
Kanunun ilgili maddelerindeki başvuru ve ödeme süresine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların; 31/5/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil) ilgili idareye başvuruda bulunmaları gerektiği düzenlenmiştir.
Yapılandırılan borçların ödeme süresi nedir?
Hazine ve Maliye Bakanlığına, Ticaret Bakanlığına, Sosyal Güvenlik Kurumuna, il özel idarelerine, belediyelere ve YİKOB’lara bağlı tahsil dairelerine ödenecek tutarların ilk taksitini 30/6/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil), diğer taksitlerini ise bu tarihi takip eden aylık dönemler hâlinde azami kırk sekiz eşit taksitte ödemeleri gerektiği düzenlenmiştir. Başvuru ve taksit ödeme sürelerinin son gününün resmî tatile rastlaması hâlinde ise süre, tatili izleyen ilk iş günü mesai saati sonunda bitecektir.
2.000 Türk lirasını aşmayan alacakların tahsilinden vazgeçilmesi
Kanuna göre, Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince 6183 sayılı Kanuna göre takip edilen alacaklardan, vadesi 31/12/2022 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde 1/1/2023 tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan ve bir amme borçlusu adına tahakkuk etmiş asli ve fer’i alacakların toplamı tüm tahsil daireleri itibarıyla 2.000 Türk lirasını aşmayanların tahsilinden vazgeçilmektedir. Bu tutarın tespitinde 1/1/2023 tarihi itibarıyla tahsil dairesi kayıtları esas alınır. Bu fıkra kapsamında tahsilinden vazgeçilen alacaklar ile ilgili açılmış davalar, alacaklı tahsil dairesinin alacağın terkin edildiğine ilişkin bildirimi üzerine mahkemesince sonlandırılır, bu davalar ile ilgili yargılama gideri, avukatlık ücreti ve fer’ileri karşılıklı olarak talep edilmez. Bu Kanunun yayımı tarihinden önce ödenmiş olan tutarlar iade edilmez.